2 Şubat 2024 Cuma

dostuma bir sitem ve açıklama

Acıyı erteleyişinin sebebine kavuş. Kötü olarak tanımladığın, kötü nitelendirildiğine inandığın, kendine atfettiğin bu ulviliğin ve keskinliğin altında ezdikçe kendinden uzaklaştırdığını zannettiğin o kişi kim? Kendini bu kadar önemsemenin senin hakikaten önemli olan yanlarını gölgesinde bıraktığının idrakinde değilsin. Tüm dünyaya karşı geliştirdiğin bu savunma mekanizmasının seni keskinleştirdikçe bir o kadar kırılganlaştırdığından bihaber, güzergahını uzatabildiğince uzatıyorsun ancak yakıtın bitebilir, ayakların yorulabilir. Pekala, söyle bana, o zaman bu ihtişamlı, bu bükülmez, bu çelikten ve binbir incelikle inşaa edilmiş gururun; kendine duyduğun şefkatle de aynı şiddetle güreşebilecek mi? Bu güzergahı uzattığından söz ettim. Seni seyrediyorum. Seni seyrediyorum çünkü omuzlarından tutup senin sevmediğin; belki iğreti bulduğun o yola, yani senin asıl yoluna sevk etmeye yönelik tüm girişimlerimde bu seyahati kabullenmek noktasında bir dağ keçisinden daha koyu bir inatla, bir direnişçiden daha keskin bir asilikle, ağlayarak bağıran bir çocuğun ısrarından daha yoğun bir ısrarla beni uzaklaştırdın. Temaslarımın şiddetini dahil senin değişken mizacına göre ayarlarken, ve sana olan tüm tesellilerimin ve hatırlatmaların hakikatten şaşmaması yönünde yoğun bir çaba harcarken bir noktada buna ufak da olsa bir dönüt alamamak, ve seni inatla kollarından sallamaya çalışırken bir yandan seninle yürümeye devam etmek bana enerji ve zaman açısından son derece verimsiz, zarara uğratan, tahrip eden bir bahçenin içerisine girdiğimi -hissettirmek değil- gösterdi. Biliyorum, bu noktada yine ızdırap verici olan hakikati seçmeyeceksin. Seni daha da bileyen  ithamların senin yoldaşın olacak. Ancak bu noktada bana asgari bir anlayışla yaklaşmak durumundasın, benim korumak durumunda olduğum bir egom var. Takdir edersin ki egomu -zaten sınırlarım içerisine rızamla almış olduğum her canlıdan- korumak adına verdiğim tüm savaşları anlamsız bulduğum için, kimi zaman bu mağlubiyeti çok kez kendi ellerimle sundum. Çünkü ben de gayri ihtiyari biçimde, ara ara hakikatimi hatırlamama rağmen onu ellerimle savuşturdum ve olmak istemediğimden kaçtığım için bir noktada olmam gerekenden ve kendimden kaçtım. Senin saptığın bu sokakta, artık seni savurmayışım, sarsmayışım ve hatta seslenmeyişim benim kendi yolumu kabullenmem noktasında bir eşik oldu. İsterdim ki bu eşiği hayatımdaki bambaşka bir noktada geçmiş olayım ve seninle olan tüm mevzularım bunun peşinden, bir devamı olarak gelsin. Hem, o zaman beni itham ederken bir noktada sana nedenlerimi sunacak delillerim daha görülebilir olurdu. 

Bana diyeceksin ki, devam etmemene karşın neden beni seyrediyorsun? İşte, bu şu anlık benim durağım. Ancak bu noktadan biraz uzaklaştığımda bu detayları görebilir ve anlamlandırabilirim. Bunun için katetmem gereken bir mesafe var. Ve ben sabırla bekliyorum. 

211022

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder